27 Temmuz 2013 Cumartesi

Die Gewehre der Frau Carrar

Yarın kaçtıysa bile kurtulamayacak elimizden öyleyse ...


bury your dead and rise up !


Carrar Ana'nın Silahları Bertolt Brecht'in yazdığı nefes kesen bir oyun,doruklarda bir sanat eseri,öz mü öz bir dönem tiyatrosu...


Oyunun konusu kısaca şöyle :

Franco zamanı (aslen 1936) İspanya İç Savaş'ında kocasını kaybetmiş ve bu badirenin akabinde iki genç oğlunu askere göndermeye tövbe etmiş bir annenin direnişi...

Ve bu uğurda kocasından kalmış tüm silahları evinin küçük salonundaki döşemenin altına saklamasından tutun,tüm komşulara ve etrafın baskısına karşı duruşu ve bu tutumunu istikrarla koruması...

Yalnız birgün , Ana Carrar'ın uçan kuştan bile sakındığı oğullarından biri,askerlik çağı çoktan geçmekte olan biricik oğlu,balıkçı teknesinde evine ekmek getirmek için her akşam olduğu gibi balığa çıkmışken , iki çete arasındaki kavgadan nasibini alır ve bir kurşunun kurbanı olur..Yerli yersiz,belli belirsiz,boşuna can verir...

Bunu öğrenen Ana Carrar ve etraftakiler,yıkımın getirdiği güçten adeta yeniden doğup silahları,tüm erzakları ortaya çıkarıp savaşa,cepheye doğru yola koyulurlar ; çünkü artık her şeyin,her canın bir çırpıda harcandığı bir ortamda hala birilerinden korunmaya,sakınılmaya çalışmanın yersiz bir çaba olduğunu herkes bir kez daha anlamıştır. Ve evden çıkan herkesin ardından tek başına kalan Ana Carrar , Brecht'in bu oyunun ve o dönemin literatürünün adeta bir kalıbı haline gelen o bildik iki cümleyi haykırır,büyük bir coşkuyla.. (bkz.yazının ilk iki satırı)

Ve sahne boşalır.,ışıklar söner.




Gerçeklerin,dönemin,o kanlı tarihlerin en çarpıcı örneklerinden;bir belge niteliğindeki bu oyunu hepinizin izlemesini şiddetle tavsiye ederim.


Yunus Emre Kültür Merkezi'ndeki açılış oyunundan...
 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder