Masumiyet Müzesi...Okulumuzun şu son serbest haftalarında bir okul çıkışı arkadaşlarla merakımızı giderip gitmeyi kararlaştırdığımız müze.Orhan Pamuk'un aynı adlı biyografi-kurgu iç içe olan romanın yayınlanması ardından açılan pek değerli 5-6 katlı müze.
Öncelikle ben , Orhan Pamuk hayranı değilim. Şu ana kadar 1 , en fazla 2 kitabını okumuşumdur. Ve Masumiyet Müzesi adlı kitabı bu ikisine dahil bile değil henüz.Pek de okuma gereği duymuyorum.Ancak baktım herkesin dilinde bir 'Masumiyet Müzesi' ; gidelim bakalım dedik. İyi de etmişiz.
Bu müzeyi ziyaret etmenin şartı Orhan Pamuk'u sevmek değil tabii ki..Öyle 'benim kurallarıma aykırı,benim için etik değil ' bıkbıklanmalarına başlamayın sakın. İnanın bana değer.
Öncelikle hikaye gerçek. Hüzünlü ve sarsıcı bir aşk hikayesi. Uzaktan kan bağı olan iki kişinin birbirlerine duyduğu aşk ; ancak şartlar gereği imkansız hale gelen birliktelikleri ve iki taraf için de trajik bir son..
Özetlemek gerekirse durum bu.
Müzenin oluşum hikayesiyse hayli ilginç: Sevgilisine asla tam anlamıyla kavuşamayacağını bilen aşık , onun sigara izmaritlerinden tutun elbisesine,ayakkabı süsüne , tokasına , çay bardağına kadar onun değdiği-üflediği-tuttuğu-giydiği her eşyayı biriktirmiş.Ve ölmeden önce Orhan Pamuk'a elinde bu aşk kokan koleksiyonuyla ve tüyler ürperten hikayesiyle gelmiş. Sonrası malum. Allah rahmet eylesin. Koleksiyonun her parçası -en ufağından en büyüğüne- Cihangir'e doğru uzanan Galatasaray yokuşunda sergileniyor. Koleksiyonun en dikkat çeken ve ''yok artık daha neler '' dedirten kısmıysa hiç şüphesiz eksiksiz her defasında toplanıp biriktirilmiş ve sayısı 1000i geçen sigara izmaritleri...
Böyle aşklar da varmış demek,vay be !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder